Mustafa Kutlu’nun ilk hikâye kitabı Ortadaki Adam, 1970 yılında “Hareket Yayınları” tarafından basılmıştır. “Gönül İşi” ile birlikte bu iki hikâye kitabını bir daha hiç bastırmamış, basılmasına müsaade etmemiştir. Bu iki hikâye kitabının acemilik eseri olduğunu, Sait Faik Abasıyanık’ın ve Sabahattin Ali’nin etkisinin olduğunu İlbilge Hatun Yazıcı‘ya mülakatı esnasında ( 31 Aralık 2001) söylemiştir.
“Ortadaki Adam” hikâye kitabında her biri kendine ait bakış açısı ve anlatıcı farklılığı ile kaleme alınmış 18 hikâye vardır. Hikâyelerden bir kısmını edebiyat öğretmeni olarak görev yaptığı Tunceli’de bir kısmını ise üniversite yıllarının geçtiği Erzurum’da kaleme almıştır. Her bir hikâyenin sonuna yazdığı tarihi ve yeri not eder. Bu hikâyeler kronolojik bir sıra ile değil de şu sıralama ile eserde yer alır:
Ibrıkçı / 11.5.1969 Tunceli
Dernek / Hikâyenin sonunda yer ve tarih bilgisi yer almaz.
Bir Saatlik Telâki / 29.6.1968 Erzurum
Büyük Serserilik / 7.10.1968 Tunceli
İyi Şeyler Yazacağım / 14.4.1969 Tunceli
Ortadaki Adam / 19.3.1969 Tunceli
Ardından / Kasım, 1970 Tunceli
Tapu Müdürü Fahrettin Bey ve Bir Kasa Portakal / 20 Kasım 1968 Tunceli
Bir Mektup / 9 Eylül 1968 Erzincan
Bakıcı / 7 Mayıs 1968 Erzurum
Öldürmek / 5 Ağustos 1968 Erzurum
Uyumsuz / 18 Mayıs 1968 Erzurum
Kendi Kendime / 12 Ocak 1969 Tunceli
O… / 4 Mart 1967 Erzurum
Kamyoncu / 1 Ağustos 1969 İstanbul
Anlıyacağınız Tıraş Oluyorum / Hikâyenin sonunda yer ve tarih bilgisi yer almaz.
Hüseyin / 21.12.1968 Tunceli
Nakil Meselesi / Şubat 1970 Tunceli
Bu ilk kitabı Kutlu’nun acemilik eseri olsa da -en azından ona öyle görünse de- üslûbunun, “ne yazacağının” ayak seslerini duyarız bu kitabında. Sık sık çerçeve hikâye tekniğine başvuran Kutlu bu kitabında her öyküsüne ayrı ayrı hayat vermiştir. Hikâyeler birbirinden bağımsızdır. Her birinin anlattığı olay, durum farklıdır.
Köy-kent hayatı, modernleşme, değişim, göç, siyaset gibi temalar bu kitabın [Ortadaki Adam] ana izlekleridir.
BU kitabında kullandığı birçok karakter sonraki kitabında yer yer tekrar edecektir Kambur Hafız gibi, Berber Selahattin gibi.
Bir köy yaratmıştır Kutlu hikâyelerinde. Kimisi iki sayfa olan hikâyesinde belki yirmi tane kahraman görürsünüz. Hem de adıyla ve lakabıyla. Bu gözümüzde bir dünya canlandırma isteğidir belki de. İnsanlardan, kalabalıktan oluşan bir dünya.
Not: Kitabın satışı yoktur ancak temin etmek isteyenler kütüphanelere bakabilirler. Millî Kütüphane’den temin etmek isteyen kişiler bu adresten kitabın künyesine ulaşabilirler.